Normal doğum ya da sezaryan ile doğum sonrası bebek mümkün olan en kısa sürede anne ile buluşturulmalıdır. Uzun bir bekleyiş sonrası bebeğine kavuşan anne için bu tarifsiz an mutluluk verici olmakla beraber bebeğini beslemesi için gereken süt salınımı sağlayan hormonları da tetikleyecektir. Bebek ise bambaşka bir dünyaya gözlerini açmış ve şaşkınken annesi tarafından kucaklanmak onu rahatlacaktır.
İlk günlerde “ağız sütü” olarak bilinen ve kolostrum diye adlandırılan anne sütü az gibi görünmesine rağmen çok çok kıymetlidir. Daha koyu ve sarı renkte olan bu süt içerik olarak çok zengindir. Özellikle sezaryan doğumlar sonrası sütü az gelen ya da gelmeyen anneler hemen ümitsizliğe kapılıp vazgeçmemeli ve emzirmek için çabalamalıdır. Bu hem bebeğe hem de anneye iyi gelecek, aralarındaki bu özel bağ güçlenecektir.
Ancak doğum sonrası ilk günlerde beslenme takviyesi de dünyanın sonu değildir. Her zaman öncelikli olan bebeğin iyi halidir. Bu sebeple yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatışı gereken, kan şekeri ve tartı takiplerinde beslenme takviyesine ihtiyaç duyan bebeklerin anneleri üzülmemeli ve bebeğini emzirebilmek için çabalamaya devam etmelidir.